Première Vision, 2014’ten bu yana İstanbul’da. Daha önce, yaşanılan olumsuz konjonktürlerde de Türkiye’ye ve Türk tekstil sektörüne güveninizin tam olduğunu söyleyerek Türkiye’de kalmaya devam edeceğinizi söylemiştiniz. Türk tekstil sektörüne ve Türkiye’ye karşı bu denli güvenle yaklaşmanızın nedenleri nedir? 2014 yılından bu yana nasıl bir aşama kaydettiniz? Türkiye ile ilgili gelecek planlarınızı nedir?
Türkiye ihracatını her yıl artıran bir ülke. Türkiye’nin ihracatı içinde tekstil ve hazır giyim sektörleri ikinci sırada yer alıyor. Ayrıca Türk tekstil ve hazır giyim sektörü vizyoner bir yapayı sahip. Bizim Paris ve New York fuarlarımızda da gerek katılımcı gerek ziyaretçi olarak Türkiye’yi her zaman ilk 10 içerisinde görüyoruz. Dolayısıyla, tekstil sektörünün Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden olduğuna inancımız tam.
Özellikle son yıllarda yaşanan yerel ve global konjonktür değişikliklerine rağmen sektör gücünden bir şey kaybetmeyerek bizim düşüncemizin doğruluğunu teyit etti, etmeye de devam ediyor. Bizim işimiz ise sabır ve kalıcılık esaslarına dayalı. Bu nedenle 4 yıl içinde Türkiye’de oluşturduğumuz sağlam zeminden çok memnunuz. Her yerde söylemekten gurur duyduğumuz cümleyi burada da tekrarlamakta yarar görüyorum: Türk tekstil ve hazır giyim sektörüne güvenimiz tam.
Bu güvenin temelinde de yine bu sektörlerin dinamik ve vizyoner yapıları var. Türkiye’de olduğumuz süre boyunca kat ettiğimiz yoldan çok memnunuz. Gelecek için planımız ise her yıl daha da sağlam ve istikrarlı bir şekilde büyüterek Türkiye’deki varlığımızı sürdürmek.
Première Vision İstanbul, bu yıl dokuzuncu kez düzenleniyor. Gösterilen ilgi, hedeflerinizle örtüşüyor mu? Bu yıl ne gibi yenilikler var?
İstanbul’daki fuarımıza özellikle yabancı sektör profesyonellerinin gösterdiği ilgiden çok memnunuz. İstanbul, hedeflerimizle birebir örtüşüyor. Bu sebeple bu sezon itibariyle sadece Türkiye ve yakın coğrafyasındaki ülkelerden oluşan ziyaretçi hedefimizi genişleterek Türkiye’nin hazır giyim ve tekstilde ihracatının en yoğun olduğu 9 Avrupa ülkesinden markaları da fuarımıza ekledik. Dünya moda sektörüne hammadde ve hizmet sağlayan dört sektör, üç gün boyunca İstanbul Kongre Merkezi’nde bir araya gelecek ve tek bir çatı altında toplanacak. İplik, elyaf, kumaş ve aksesuar üreticileri bu fuarda olacak.
Bu yıl ayrıca devrim niteliğinde bir yenilik yapacağız. Bilindiği gibi Première Vision İstanbul’da bu zamana kadar sadece tekstil sektörü oyuncuları boy gösterdi. Tekstilde gelecek trendlerinin birkaç yıl önceden belirlendiği ve sektörün buna göre pozisyon aldığı bir fuar Première Vision İstanbul. Bu yıl ise ilk kez hazır giyim sektörü oyuncularını davet ettik.
Endüstri profesyonellerinden oluşan bir seçim komitesi tarafından seçilen 100’den fazla Türk ve uluslararası (İtalya, Fransa) katılımcı firmanın olacağı fuara bu yıl konfeksiyon alanından 11 başarılı oyuncu da katılacak. Talebe göre yeniden şekillendirdiğimiz fuarda Avrupa ve Orta Doğu’ya da verilen önemi göz önünde bulundurduk ve Avrupa’dan ziyaretçi ve hazır giyim markalarını Türk pazarına çekmeyi hedeflerimizde tuttuk. Böylece Première Vision Istanbul’a gelen satın almacı ve tasarımcılar, sadece kumaş ve aksesuarlarını değil aynı zamanda ürünlerini dikecek seçkin firmaları da tanıma imkanına kavuşacak.
30 yeni katılımcı ile tekstil ve moda alanındaki en iyi yerli ve yabancı ismin boy göstereceği Première Vision İstanbul esnasında ayrıca son trendleri keşfetmek için ‘Moda hakkında konuşalım’ isimli seminerler ve sezonun anahtar trendlerinin gösterileceği Forum alanı da olacak. Avrupa’dan yeni katılımcılar ve hazır giyim sektörüne verilen önem ile Première Vision İstanbul olarak doğu ve batı arasındaki moda köprüsü misyonumuzu güçlendirerek devam ettiriyoruz.
Première Vision, global ölçekte neler yapıyor? Fuarı hangi ülkelerde düzenliyorsunuz? Yeni ülkeler, yeni açılımlar gibi planlamalarınız var mı?
Tekstil ve moda sektörüne yönelik fuarlar organize etmeye başlayarak kurulan öncü Fransız markası Première Vision S.A., 1973 yılında faaliyet göstermeye başladı. Öncelikle lokal olarak Paris’te faaliyetine başlayan Première Vision daha sonra Avrupa ve dünyaya yayılmaya devam etti. Seçmiş olduğu stratejik noktalar ve kaliteli servisi sayesinde de uluslararası bir üne kavuşmayı başardı. Yabancı ülkelerdeki ofisleri ile son 10 yıldır kilit yerlerde moda sektörüne yönelik etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.
Başından beri, düzenlediği toplantılar ile moda dünyasının nabzını yokluyor ve eşsiz yaklaşımı sayesinde uluslararası düzeyde uzmanlaşmış kişileri ve profesyonelleri bir araya getirerek yeni çıkacak olan trendleri takip etme olanağı ve gelecek sezonlara hazırlanma olanağı sağlıyor. Première Vision bu ön görüşlü ve sürekli değişen ve yenilikçi bakış açısı sayesinde tasarım ve yaratıcılık zincirini tamamen etkilemeyi başarıyor. Bugün, 3 farklı ülkede yılda 22 ayrı show düzenlemekte. Tıpkı Fransa’daki show’larda olduğu gibi her birinde yaklaşım aynı: seçicilik, yaratıcılık, yenilikçilik ve kalite arayışı.
Première Vision Paris 6 farklı tema ile ocak ve şubat aylarında gerçekleşiyor. Première Vision New York ise senede 2 defa ocak ve temmuz aylarında gerçekleşiyor. Türkiye’de ise Première Vision İstanbul olarak mart ve ekim aylarında olmak üzere yılda 2 kere gerçekleştiriyoruz. Ayrıca Première Vision S.A olarak, Fransız tekstil endüstrisinin tecrübesi ve uzmanlığından yararlanmak isteyen profesyonelleri bir araya getiren “Made in France Fuarı”, yaratıcı, lüks ve üst düzey moda markalarını hedefleyen “Blossom Fuarı” ve özellikle denim sektörüne odaklanan Denim Première Vision gibi başka özel fuarlar da düzenliyoruz.
Première Vision standartları, diye bir tanımlama var. Bu tanıma uymayanları fuara kabul etmiyorsunuz. Nedir bu standartlar?
Première Vision fuarları üreticilere yönelik seçici bir fuardır. Her yıl uluslararası kimlikli ve farklı sektör profesyonellerinin yer aldığı Seçim Komitesi değerlendirmelerini “yaratıcılık”, “endüstriyel varlıklar ve araçlar” ve “mali ve genel yaklaşımlar” şeklinde Première Vision yönetiminin belirlediği kriterler üzerinden yapar.
Bu kriterlerden en önemlisi ise “yaratıcılık”… Bizim kısaca her sezon yeni ve yenilikçi koleksiyonlar üretebilme kabiliyeti olarak özetlediğimiz, başvuran firmalardan beklenen vizyoner yaklaşım. Her sezon İstanbul fuarımıza 120 civarında yerli ve yabancı aday firma başvuruyor. Seçim Komitesi’nin yaptığı değerlendirme neticesinde ise ancak bu firmaların 15-20’si fuara kabul ediliyor. Denim fuarımızda ve Paris fuarımızda da yine aynı yaklaşım söz konusu.
Dünya çapında faaliyet gösteren bir organizatör olarak Türk tekstilinin global arenadaki algısı hakkındaki gözlemleriniz nedir?
Gerek uluslararası markaların üretim ihtiyaçlarına kolaylıkla cevap verebilmek için coğrafi yakınlığı, gerek uzun yıllara dayalı bilgi ve becerisi ile Türk tekstili, dünya çapında haklı bir üne sahip. Nitekim 17 yıl gibi kısa sayılabilecek bir süreçte, Türk firmaları Paris fuarımıza kabul edilme aşamasından, en çok katılımcı veren 10 ülke arasında yer alma aşamasına geçti. Üstelik fuarın düzenlendiği 3 ülkeden biri haline geldi. Özgünlük ve yaratıcılığın, güvenilir ve yüksek nitelikli servis anlayışıyla birleşmesi global arenada en önemli avantajlarımızdan.
Première Vision Istanbul’da başka neler olacak?
Dört yıl önce kumaş ve aksesuar ile başladık, bu yıl itibariyle özellikle Avrupalı fast fashion markalarına yönelik hizmetler de sunmak üzere konfeksiyon bölümünü ekledik, ilerleyen dönemlerde de Paris’te yaptığımız gibi tekstilin tüm segmentlerini kapsayacak şekilde Première Vision Istanbul’u büyüteceğiz.
Première Vision Istanbul’da bu yılki çalışmalarımızdan bahsetmek gerekirse geçtiğimiz sezon İstanbul Modern işbirliğiyle büyük yankı uyandıran “Motivasyonel Sanat Atölyeleri” bu sezon da devam edecek. Önceden gerçekleştirdiğimiz Open Fashion Studio, bu defa hem Okan Üniversitesi hem de Marmara Üniversitesi işbirliğinde yapılacak ve canlı tasarım performansları Première Vision Istanbul’da sahne alacak.
